İSLAM DİNİNDE CAMİ YAPIMINDAKİ İSRAF…!

Posted By on 29/12/2019

bursa camii Sakarya Kültür  ve Doğal Kaynakları Koruma Derneği, kültür ve eserlerle ilgili yapılan bilimsel çalıştaylarda, uzun yıllardır arşivlerdeki bilgi, belgeleri gündemine alarak, yıllara sirayet eden bu kusurlu durum raporları yeniden sentez edip , günümüzde israfın boyutunu İslam dininde , israfın haram olduğu hatta haramı aşan şirke düşme tehlikesini görerek, toplumsal hiyerarşide bir bütünlüğü ahlak çöküşüne asilime eden yabancı terminolojide süslenerek , dini inançların bozulmasına sebebiyetle , nüvesi birbirine yakın camiler israfı, İslam  dinine  adeta ihanettir…

bursa 2 Derneğimizin bilim kurulları uzmanları vasıtası ile israf konusunda camileri analize ederek , izlenimlerini rapor etmişlerdir. Öyle camilerin imamları ile konuşulmuş ki , emekli cami imamı itiraflarında şöyle geçiyor; ben çoğu zaman namaz vaktinde camide yanımda namaz kılacak insan bulamadığım zamanlar, cemaat ile namaz kılamadım. Cami imamı olarak camide cemaat oluşturamadım, yalnız tek başıma namaz kılma durumunda çok zamanlar böyle oldu.

fethiye cami adapazarı  Derneğimizin bilim kurulu birbirine yakın yapılmış camilerin İslam kültüründe ki  Cem olma yani cemaatla namaz kılma saatlerinde gözlemci olarak , camilerde bu boşlukları  çok gördük. Üzülerek yazılan bu raporlarda geçiyor. Cami yaptırma dernekleri cami yapmaları  için bir kriter olmalı. Bir cami yapılmasında öz olan asıl insan , o halde bir cami yapılacağı zaman adres belirlenmesi , yani cami arsası oluşumunda , cami arsasına yakın ,yaşayan cami cemaati olabilecek, yani camide namaz kılacak insan sayısı belirlenmeli.

rize camii 2  Cami yapmak için kurulacak dernek , cami arsası olabilecek yeri belirlerken, müftülüklerden müracaat alırlar. Bu müracaat yapılırken, cami yaptırmak üzere hareket eden gruba , müftülük bir şerh koymalı. Bir araya gelen insanların özde cami ihtiyacı için belirlenmesi gereken cemaat sayısı kayıtlı hale gelmeli. Nasıl mı? Cami yapılacak yerin etrafındaki haneler  namaz kılma kültürü Cem olmak ise, bu ruhun karşılığı eğer bir cami  yapılmasına ihtiyaç var ise , o insanlar önceden kendi aralarında istişare toplantıları yaparken , olmazsa olmaz;  yapılacak cami yapımında ve yapımdan sonra camide namaz kılmak için minimum cemaat sayısı 200 insan sayısından aşağı olmamalı.

akçakoca camiiBir caminin ekonomik maliyeti ve camiye bir kadrolu imam, İslam inancının ölçüleri vardır. İslamda olmazsa olmaz ; israf olmamalı. İsrafı biraz tanımlayalım; israf nedir? İsraf , ihtiyaçtan fazlası heder oluyorsa, yani atıl duruma düşüyorsa, fayda anlamında olmayıp, nesnel olarak bir boşluk olması , İslamdaki karşılığı israftır.

akçakoca camii2İslam inancının Allah’ın buyurduğu Kur’anı-ı Kerim ile bu konular açık seçik yazılıdır. Üzülerek söyleyelim ki, İslam inancının yaşandığı bir çok camilerde , cemaat sayısının cami içindeki saf düzeninin yani 1  2  3  4  5 gibi sıralanması ne yazık ki bir çok camide , hele hele sabah namazlarında cemaat bile kurulamıyor olan caminin, kültürel boyutu en verimli şaşalı , gösterişli mekanlar haline gelmesi dinen israftır.

camiiDiyanet işleri yüksek kuruluna sesleniyoruz, bilim kurullarının raporları ne yazık ki böyle..! Günümüzde cami görevlileri toplumdan alıp, topluma yansıtmaları gereken kültürel ve ekonomik… Hesap vermeme alışkanlıkları kendilerine bir hak gibi görüp , bireye , vatandaşa sorumluluk yüklerken, hesap vermeme alışkanlıkları nereye dayalıdır? Diyanet işlerinin müftülükler vasıtası ile denetleme kültürleri bir muamma. Özde caminin cemaatı, her konuda bilgilendirilmesi gerekmez mi?

çamlıca camii Derneğimizin bilim kurulları, bilen kişiler ; görmüş geçirmiş, tecrübe , bilgi, belge, kültürel alışkanlık, ata erki saygınlıkta , büyüğüne saygı, küçüğüne sevgi, yaş grubuna  kardeşlik kültürü ile hemhal olan , saygın insanlar. Raporlar israfın  ekonomik, kültürel boyutu rakamsal vermesek bile  devlet bütçesini , rakamsal olarak israfa akışına gönlümüz razı olamıyor.

çamlıca camii 2Diyanet işleri başkanlığının dikkatine! ve siyasi otoritenin bütçesini yapan ekonomi uzmanları. Görüş ve düşüncelerimize yer verilmesini ve uygulamaya taşınması elzem olduğunu düşünüyoruz. Şimdi söyleyeceğimiz sözler çok daha VAHİM. Beş yıldızlı oteller , gazinolar, kokteyller ,günler, gündemler, açılışlar bu tür kurumlar ile görüşmelerde, israf boyutunu tehlikeli olduğunu, aç açık insanın yaşadığı toplumda israfın ne kadar tehlikeli olduğunu, İçerik olarak ayrıntılara girmeyeceğiz amma, özde hukuksuz boyutlarda, yasalar aykırı olan çetelerin elemanları , yoksul ve fakir insanların bu konuda aracı eleman oldukları görülmektedir.

camii istanbulYukarıda israf durumunda ki sıfatları belirlerken, bu tür kurum ve kuruluşları israfın önlenmesi için bizzat görüşmelerde derneğimizin yetkili kadroları bu konuda uyarılar yapmak istediği sürelerde NOKTA. Yukarıda belirlediğimiz ayrıntıların açılımı konuşulurken, dernek uzmanlarımıza bizzat söylenen acı gerçek ; yukarıda VAHİM demiştik bunu biraz açalım mı? Dernek uzmanlarımız israf durumunda ki mekanların israfa sebebiyet veren idari otoriteleri ile görüşürken karşılaştıkları acı gerçek NOKTA. Siz israfı düzeltmek istiyorsanız ,özden başlamanız lazım, özden derken Diyanet işleri bünyesinde kurum ve kuruluşlar israfına bakın.! Siz Diyanet işlerinin bünyesinde ki israfı önleyin, sonra bize gelin.

rize camiiBeş yıldızlı oteller, gazinolar, davetler , kokteyller , gün ve gündemler, israf boyutu rakamsal toplamında israf olmamış olsa, aç açık olmaz , fakir fukara olmaz NOKTA. Şimdi Diyanet işlerine sesleniyoruz. Diyanet işleri yüksek kurulu her konuyu tartıştıklarını düşünüyoruz. O halde israf konusu sadece söylemde mi olmalı? İslam inancının adalet ve paylaşım , hoşgörü, saygı ve sevgiye dayalı olduğu ilkeleri, aç açık olmasına müsaade etmez.

camii israfDerneğimizin bir teklifi var. Veren el , alan elden üstündür, DOĞRU MU? Yukarıda ayrıntıları yazdık, şimdi esasa gelelim. İslam kültürü ecdadımızın yaşadığı yıllarda camilerin yapılması için önce nüve olarak, Cem olma sayısı 200 insan sayısı  aşağı olmama kayıtlardan çıkıyor. Camileri yapmak için minimum 200 kişi kendi aralarında akit yaptıkları , bu yazılı belgeyi anayasa yapmışlar. Minimum 200 kişi ile hareket eden insanlar, kayıtlı belge olarak izin VERME  mercilerine ibra edilirdi. İzin verildikten sonra icraata başlarlardı.

200 kişilik bu kadro camisini yapardı, imamını atardı ve cami imamının maaşını kendi aralarında toplar ve imama verilirdi. Bu 200 kişi camiyi yaparken  camiye  ilaveten bir mini misafir mekanı yapılırdı. Açta açıkta kalan yolcu, herhangi bir camiye misafir olurdu, o mini mekanda ihtiyaçları giderilirdi. Bu 200 kişi sadece camiyi değil kendi aralarında dayanışma kültürü , ekonomik olarak kazanımları birbirini desteklerdi. Nasıl mı? Alırken istişare kurulu, satarken istişare kurulu, üretirken istişare kurulu , evlenecek taraflar yuva kuracağı zaman istişare kurulu rehberlik yapardı. Önce kültürel, sonra ekonomik olarak destek verirdi. Bu 200 kişilik kadro ecdadımızın yaşadığı her bölgede vardı.

Şimdi söylenen sözler ( rakamsal )  ( resim boyutu ) her ne kadar göze hoş gelse de akla ekonomik olarak huzur verse de, bu çerçeve İslam inancının minyatürüdür NOKTA. Modern camilerimiz oluyor, bu bizi rahatsız etmez. Yeter ki israf olmasın NOKTA. Aç açık var iken camilerde yapılan uygulamalar. Önce imamdan başlar ve idari birimleri, eğer cemaat tarafından açık ve şeffaf olarak bilgiler, camiler de görünür yerde çerçevelenip , cemaat e  işlemlerin kayıtları okunur durumda değil ise. İsrafa yönlendiren nefis şeytanın teşvikidir. Şeytanın teşviki ,İslam da yeri yoktur.israf camii 2toplu resim

Ülkemizde camiler cami cemaatına sorumluluğu , gelir- gider sorgulanması için her cami derneği bireysel kart oluşturulması, devamlı cemaata bu kartın verilmesi ve her cami bu ayrıntılar üzere yürür ise cami cemaatı olan kart sahibi ,cami yönetimini seçer, denetler ve toplanan para ile imamın maaşını verir, ihtiyaç olan giderleri karşılar. Bu teklifimiz bizim  icadımız değildir. Ecdadımız bizim özümüzdür.Ecdadımızın rehberliğinde kültür değerlerimizi revize edebiliriz. Amma ecdadımızın yaşam şeklini reddedemeyiz.O bizim özümüzdür. Öz çekirdek olmadan hiçbir varlık devamlılığı gelmez.

Şimdi sözlerimizi noktalamadan cami resimleri koyacağız. ve Diyanet kurumunun rakamsal tanım olarak birkaç rakam verelim; 144.250 kadro 60.808 imamdır. Şimdi bizim teklifimiz ; imam kadrosu devlet bütçesinden maaşını alıyor. ve cemaata karşı kendilerini savunmak için sendika kuruyor. Bu anlaşılabilinir bir şey değildir. İslam da sendika mı olur? İslamı anlatacak bir imam, cemaatına karşı sendika savunmaya geçiyor.

İslamda keyfiyet olamaz. İslamın kural ve kaideleri vardır. Savunma savaşta olur. İmamlar cemaata karşı savunmayı hangi mantıkla yapıyorlar NOKTA. Cami cemaatı, cami adına kimliği olursa yönetimi seçer, gelir ve giderlerlerden sorumlu olur, imamın maaşını öder. Asıl olan hizmet veren ile alan arasında ki akittir. Diyanet işleri imamı yetiştirsin, atasın, İslami bilgilerde imamları bilgi bakımından meslek içi eğitimler ile yetiştirsin. Ekonomik sorumluluğu cemaata bıraksın. Asıl da bu değil midir? Vergi veren cemaat , devlet bütçesine giden vergisi ile bir sürü işlemden geçtikten sonra Diyanet işleri bütçesine aktarılan para ile imamlara maaş veriliyor zaten. Kısa yoldan cemaat, imamın maaşını verebilir.

Sayfa okurlarımız umarız bu konuda fikir hareketi açılımı mutlu eder İnşallah. Saygı ve hürmet arz ederiz.48223596_766835373668902_4082720436117307392_n

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir